Muhalefetin Cenaze Marşı! 

Evet, 24 Haziran 2018 tarihi, siyasî tarihimizin sayfalarına erken seçim veya baskın seçim şeklinde geçemeyecek! Muhalefetin Cenaze Marşı olarak geçecek! 

Bu seçimin galibi şu, mağlubu şu… Galip, şunu şunu yaparak seçimi aldı, mağlup da şunu şunu yaptı, bu nedenle seçimi kaybetti, gibi değerlendirme verilerini çöpe atınız… 

Kısaca açıklayayım: Şu CHP’ye bakın, 15 yıldır ne yapıyor AK Parti’ye karşı? 

Ülkenin herhangi bir sorununa iktidarın projelerine karşı alternatif veya tamamlayıcı bir dosya hazırlayıp getirdi mi? 

Hatırlayan varsa, herhangi bir sorun için CHP’nin getirdiği tek bir projenin adını versin! 

Yok!.. 

Varsa-yoksa Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırma, iftira ve laga-luga edebiyatı: Hakaretler, yalanlar, karalamalar… 

Bir de bu siyasî yelpazeye iki aktör daha eklediler: Meral ve Karamollaoğlu! 

Medyanın yağlama ve cilalama işlemleriyle iki badem gözlü siyasetçimiz oldu. Bu ikisinin yüklendiği misyon, CHP’nin değirmenine su taşımak!.. Kendileri buna itiraz etseler de, netice budur: 2+2 de 4 eder, 2x2 de 4 eder. Yani sonuç aynı noktaya çıkar! 

Seçim tarihinin açıklanması, bu üç siyasî aktör (Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu) için cenaze marşının çalınmasına dönüştü. İsrafil Sur’a üfürdü, bu üç aktör için siyasî kıyamet koptu!.. 

Bir siyasî muhalefet düşünün: Zamanın nasıl aktığını, siyaset nehrinin kıvrımlarını bile hesaplayamadılar. 

Ya ne yaptılar? 

Siyaset bahçesinin Ağustos Böcekleri korosunu kurarak, birbirleriyle hamaset şarkı ve sloganları yarışına girdiler!.. 

Çalışkan ve siyaset vizyoneri Karınca’nın şok tokadıyla üçü de abonde olmuş durumdalar! 

Dün gece bir rüya gördüm: Kılıçdaroğlu şaşkın! Ne yapacağını bilmemenin psikolojisi altında ezilmiş, Tayyip’i nasıl deviririz düşüncesinden vazgeçmiş, koltuğu nasıl muhafaza edeceğim derdine düşmüş. 

Kemal Bey’e tavsiyem şudur: Yeni Ekmeleddin numaralarını bırak. Buraya kadarmış de! Kendin aday ol, neticeye razı ol, koltuğu bırak, köşene çekil. Şu CHP de yeni bir oluşumla siyaset sahnesindeki yürüyüşüne devam etsin! 

Meral Hanım ise gördüğüm rüyada seçime girip giremeyeceğinin derdine düşmüştü… Bence torun bakmak kendisine daha çok yakışır… 

Karamollaoğlu’na gelince… Onun durumu daha feci idi. Bir sınıfta öğrenciydi. Hoca da merhum Erbakan. Karamollaoğlu’nu tahtaya kaldırmış, sözlü sınav yapıyor. Soru: “Nedir efendi bu ‘ilkeler’ laga-lugası? Milleti keklemeye utanmıyor musun? Anlat bakalım bu ilkeler neymiş?” 

Karamollaoğlu kem küm ederek bu soruyu atlatmaya çalışıyor ama Hoca aman vermiyor! Bu sahne o kadar uzun sürdü ki, uyandığımda ben kan ter içinde kalmıştım!.. 

Hadi bakalım, kolay gelsin! Göreceğiz neler yapacağınızı: İttifaklar, ortak aday veya ilk turda ayrı ayrı adaylar… 

Ne anlatacaksınız meydanlarda bu millete, Allah aşkına hiç düşündünüz mü? 

Milletin önünde tek soru ve tek kriter olacak: Ortadoğu’daki bu kaos tünelinden, karanlık güç odaklarının ülkemiz içindeki operasyonlarından, bu gemiyi sahil-i selamete hangi kaptan çıkarabilir? 

Evet, herkesin kafasındaki tek soru bu olacak! 

Kılıçdaroğlu’nu kantara çıkaracak! Iıııh, olmuyor! 

Akşener’i kantara çıkaracak! Iıııh, olmuyor! 

Karamollaoğlu’nu kantara çıkaracak! Iıııh, olmuyor! 

Erdoğan’ın alternatifsiz olduğunu görecek! 

Nokta! 

Cenaze marşı çalındı, cenazeler için hazırlığa başlansa iyi olur!